En Beyaz Papatya'm |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
''BEYAZ'' haberde bugün...!
cimbom'dan lucescu sesleri
velibey tarih 11.10.2008, 13:20 (UTC) | | Beşiktaş'ta Ertuğrul Sağlam'ın istifası ve yerine Mustafa Denizli'nin getirilmesiyle başlayan Türk futbolundaki hareketlilik Galatasaray'a da sıçradı.
Galatasaray'da teknik direktör Michael Skibbe'nin yardımcıları Ümit Davala ve Edwin Boekamp'ın görevlerine son verilmesi bir anda gözlerin sarı-kırmızılı ekibe çevrilmesine yol açtı. Camiada uzun süredir konuşulan Skibbe'nin gönderileceği ve yerine Fatih Terim'in geleceği haberleri gerek kulüp yöneticileri gerekse Fatih Terim tarafından yalanlanırken, sürpriz bir iddia ortaya atıldı. Yaptığı flaş transferlere rağmen gerek ligde gerekse de Avrupa'da bir türlü istenilen oyunu sergileyemeyen Galatasaray'da Başkan Adnan Polat'ın, teknik direktör Michael Skibbe'nin biletiğini kestiği ve genç teknik adamın yerine sarı-kırmızılı ekibin eski teknik direktörü Mircea Lucescu ile el sıkıştığı kaydedildi.
Başkan Adnan Polat'ın, Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde Rumen temsilcisi Steaua Bükreş'e elenmesinin ardından Michael Skibbe'ye olan güvenini kaybettiği ve teknik adam arayışına başladığı, öncelikli olarak sarı-kırmızılı ekibin eski teknik direktörü Mircea Lucescu ile görüştüğü ifade edildi.
Shakhtar Donetsk'te kötü bir sezon geçiren ve Ukrayna ekibindeki geleceğini Şampiyonlar Ligi maçlarından sonra tekrar gözden geçirecek olan Lucescu ile yaptığı görüşmesi olumlu sonuçlanan Adnan Polat, Rumen teknik adamı öncelikli olarak devre arasında takımın başına getirmeyi planlıyordu. Ancak sarı-kırmızılılar'da son dönemde alınan başarısız sonuçlar ve son Bursaspor maçında Skibbe'nin, yardımcıları Ümit Davala ve Edwin Boekamp tarafından özellikle tecrübeli futbolcu Yusuf Şimşek konusunda uyarılmaması bardağı taşırırken, Galatasaray yönetimi öncelikli olarak bu isimlerin görevine son verdi. Bu gelişme Galatasaray camiası içinde, 'Skibbe'ye istifa etmesi konusunda baskı yapılıyor' yorumlarının yapılmasına yol açarken, Michael Skibbe'nin takımla ilişkisinin kesilmesinin an meselesi olduğu belirtiliyor. Başkan Adnan Polat'ın bu son gelişmelerin ardından devre arasını beklemeden Mircea Lucescu'yu takımın başına getireceği ifade ediliyor.
Mircea Lucescu'nun adı, Mustafa Denizli'nin takımın başına getirilmesinden önce Beşiktaş ile anılmıştı. Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'le bir görüşme yapan Lucescu'nun, kendisine yapılan teklifi Galatasaray'la daha önceden anlaştığı için kabul etmediği de iddialar arasında yer alıyor. | | |
|
pkk kime hizmet ediyor
velibey tarih 11.10.2008, 13:20 (UTC) | | Irak'ın kuzeyinde bulunan Erbil kentinde yayın yapan Hewlerpost Gazetesi, PKK'nın son saldırıları ve sonrasına ilişkin gelişmeler değerlendirerek, terör örgütü PKK'nın kime hizmet ettiğini sordu.
Gazete özellikle PKK'nın Irak topraklarını, Türkiye'ye yönelik saldırılarında bir üs olarak kullanmaya, Kürtlerin kaderiyle oynamaya "asla ve asla hakkı olmadığını" yazdı. Kürt bölgesi ve Kürt halkı olarak gerçeğin bilincinde olunması gerektiğine dikkat çekilerek ülkedeki anayasal yapıya dikkat çekilerek bu durumda uluslar arası yasalara bağlı olunması gerektiği ifade edildi.
Hewlerpost Gazetesi Editörü Rebvar Kerim Veli tarafından yazılan makalede, "PKK'nin geçen Cuma akşamı gerçekleştirdiği eylem, PKK'nin geçen yıl düzenlediği ve tezkerenin kabul edilmesinin yolunu açan eylemlerle aynı. PKK geçen yıl da önce Beytülşebab'ta, daha sonra da Çukurca'da Türk ordusuna saldırmış, birçok asker öldürmüş ve bazı askerleri de esir almıştı. Bu eylemler Kürt bölgesi için büyük sorunlara neden oldu. Söz konusu eylemler sadece PKK'yi ilgilendirse hiçbir sorun yok. Ama PKK'nin geçen yıl gerçekleştirdiği saldırılar Kürt bölgesinde yaşayan halka zorluklar ve sorunlar yaratmaktan öte bir işe yaramadı. Aralarında elektrik üretimi de bulanan birçok önemli proje, PKK'nin eylemleri nedeniyle 6 ay durdu. Kürtlerin kaderini yakından ilgilendiren Kerkük referandumu büyük bir yara aldı.
PKK bölge gündemini işgal etti. Türkiye ve Maliki hükümeti, PKK nedeniyle Kürt bölgesi hükümeti üzerinde baskı oluşturdular. Söz konusu baskıların, Kürdistan Bölgesi üzerinde olumsuz etkileri oldu. PKK Amerika'dan, uygunsuz bir talepte bulunarak Kürtler ile Türkiye arasında bir seçim yapmasını istedi� Ve bahsedilmeyecek daha nice olumsuz şeyler..." diye yazdı.
Rebvar Kerim Veli, PKK'nin son eyleminin ikinci tezkerenin onaylanmasını kolaylaştırdığını dile getirildiği yazıda, geçen yıl oynanan senaryonun tekrarlanmasına dikkat çekerek,"Özellikle bu yıl, siyaseten Kürt bölgesinin geleceği açısından Kerkük sorunu kadar önemli olan petrol yasası sorunuyla karşı karşıyayız. Kürt bölgesine baskı yapmak amacıyla, bölgesel bir komplo hazırlandığını düşünüyorum" dedi.
Veli, makalesinin devamında, "PKK bu yaptıklarıyla birlikte, Kürt bölgesini yeniden Türkiye'nin hedefi haline geliyor. Tür ordusu PKK son saldırısı nedeniyle yayınladığı bildiride, Kürt bölgesini suçluyor ve 'saldırıda kullanılan ağır silahlar Kuzey Irak'tan getirildi' diyor. Bu cümle geçen yıl yaşananları hatırlatıyor. ANAP eski genel başkanı Mesut Yılmaz da, eylem sonrası yaptığı açıklamada, 'öyle anlaşılıyor ki Kuzey Irak'tan bazıları PKK'ye yardım ediyor, işbirliği yapıyor, ki PKK bu eylemleri gerçekleştirebiliyor. Türkiye tüm gücüyle bunlara cevap vermelidir' diyor.
PKK'nin söz konusu eylemleri, Kürt Bölgesel Başkanlığı ve Kürt Hükümeti'nin açıklamalarında da belirtildiği gibi, istikrara ve kardeşçe yaşama hizmet etmiyor. Biz Kürt bölgesi Kürtleri şu gerçeğin bilincinde olmalıyız. Biz bir ülkeyiz, anayasal bir yapımız var. Ortak sınırlara, uluslar arası yasalara bağlı olmamız gerekiyor. PKK'nin Kürt bölgesini, Türkiye'ye yönelik saldırılarında bir üs olarak kullanmaya, Kürtlerin kaderiyle oynaya asla ve asla hakkı yoktur. PKK bugünkü haliyle Kürt bulunduğu müddetçe, geleceğe yönelik hayallerimizin gerçekleşmesi mümkün değildir." | | |
|
bu kış risk altındayız!
velibey tarih 11.10.2008, 13:19 (UTC) | | Soğuk havalarla birlikte grip salgını tehdidi de gündeme geldi. Grup aşısının bu sene etkisiz kalma ihtimali yüksek.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, grip aşılarının her sene yeniden hazırlandığını belirterek şöyle dedi: “Grip virüsleri sabit virüsler değil. Bugüne kadar grip aşılarında bir öncekinde yer alan üç virüsten biri veya bazen de ikisi değiştirilirken, bu sene üç virüs de değiştirildi. Aşının etkili olabilmesi için aşıda bulunan virüslerle salgın yapan virüslerin aynı veya çok benzer olmaları gerekiyor. Geçen sene olduğu gibi uyum azsa aşının koruyuculuğu da azalıyor veya hiç olmayabiliyor”
Prof. Dr. Küçükusta, grip aşısı konusunda kafaların bir hayli karışık olduğunu söyledi. Gribin her yıl kış aylarında salgınlarla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Küçükusta, “Bu yıl da bir grip salgını olacaktır. Bu tür salgınları küçümsemek doğru değildir; çünkü gribin bu tip salgınları her yıl tüm dünyada 3-5 milyon insanın ciddi şekilde hastalanmasına ve 250 ila 500 binin de ölümlerine yol açar” dedi.
GEÇEN YIL GRİP AŞILARI ETKİSİZ KALDI
Grip aşılarının her sene yeniden hazırlanması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Küçükusta, “Çünkü, grip virüsleri sabit virüsler değil; yüzeylerindeki proteinlerde sürekli olarak küçük veya büyük değişiklikler oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’ nün dünyanın çeşitli ülkelerinde 100’ den fazla laboratuarında hangi virüslerin salgın yaptığı sürekli olarak izleniyor ve bunlar içinden en çok hastalık yapan iki A ve bir B tipi virüsü belirlenerek üretici firmalara bildiriliyor” dedi. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta şunları söyledi:
“Bu seneki grip aşısında da geçmiş senelerde olduğu gibi biri H1N1 diğeri H3N2 alt tipinden olmak üzere iki adet A ve bir adet de B tipi grip virüsüne ait antijenler var, ama bu aşı öncekilerden çok farklı. Bugüne kadar yeni grip aşılarında bir öncekinde yer alan üç virüsten biri veya bazen de ikisi değiştirilirken, bu sene üç virüs de değiştirildi. Bu çok önemli; çünkü geçen seneki grip aşılarında bulunan virüslerle hastalık yapan virüsler tamamen farklı olduğu için aşılar etkisiz kaldı.”
GRİP AŞISI YÜZDE YÜZ KORUMAZ
Grip aşısının yüzde yüz koruyucu bir aşı dxolmadığını kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, “En ideal şartlarda bile sağladığı koruma yüzde 70-80 kadar. Aşının etkili olabilmesi için aşıda bulunan virüslerle salgın yapan virüslerin aynı veya çok benzer olmaları gerekiyor. Geçen sene olduğu gibi uyum azsa aşının koruyuculuğu da azalıyor veya hiç de olmayabiliyor” diye konuştu. aşının koruyuculuğunun gençlerde daha fazla olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Küçükusta şöyle devam etti:
“Önemli bin nokta ise aşının koruyuculuğunun gençlerde daha fazla olması; yaş ilerledikçe aşının etkinliğinin azalması. Bu da grip aşına duyulan güveni azaltan bir unsur. Grip aşısı özellikle yaşlılara tavsiye ediliyor, zira bir grip salgınında en çok hastalanan ve ölenler yaşlı insanlar, ama onlarda da gençlerdeki kadar koruyucu değil maalesef. Grip aşısının etkinliğinin ‘abartıldığını’ gösteren çalışmaların sayısı da her geçen gün artıyor. Amerika’ da son 20 yılda grip aşısı olan yaşlıların oranı yüzde 15’ den yüzde 65’ e çıkmasına rağmen yaşlıların hastaneye yatış ve ölüm oranlarında buna uygun bir azalma olmadığı biliniyor. Grip aşılarının etkinliği Nasrettin Hoca’nın göle maya çalmasından farklı değil. Önümüzdeki kış aylarında beklenen grip salgınına yol açacak virüsle aşıdaki virüsler uyumlu olursa ‘İyi ki aşı olmuşum’ diye sevinebilirisiniz. Ama bu işin garantisi yok, aşı hiçbir işe yaramayabilir de.
Bana sorarsanız; yüzde yüz ve ömür boyu etkili bir grip aşısı çıkana kadar herkesin değil, ama kronik akciğer, kalp ve böbrek hastalarının, yani grip salgınlarında ölüm ihtimali en yüksek olan kişilerin aşı olmaları uygundur derim.”
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
- - -BUGÜN - - - 27 ziyaretçi (32 klik) - - -BURADAYDI - - -
SİTEMİZ İNTERNET EXPLORER'de DAHA İYİ GÖZÜKMEKTEDİR!!!...
Teşekkürler Türkiye! :D
|
|
|
|
| | |